13 Ocak 2011 Perşembe

CARPE DIEM



Tembel olmayan bir şey varsa o da zamandır. Geleceğe dair kurulan hayallerde oluşması için sanki hiç gelmeyecek olan o zaman dilimi bir bakmışız ki geçmiş gitmiş. Hâlbuki o kadar uzaktaydık ki. Geçmişte hayaller kurarken gelecekte derin bir ah çekebiliyor insan. Zamanı yakalayamadan kendini geçmişe ya da geleceğe sürüklüyor. Şuan hangi zamandayız mesela. Düşünme yaşa. Ama neyi? An olgusunu oluşturmadan insan keyfine varamıyor ki hayatın.       

Belki de tembel olan şey zaman değil. Bizleriz. Düşüncelerimiz. Ruhumuz. Varlığımız. Kabul edemiyoruz zamanı. Doğduk ve öleceğiz diyoruz kestirip atıyoruz. Geçmişte doğduk gelecekte öleceğiz. E peki eksik olan şey ne? Şimdi… Şimdi ne yapacağız. Geleceğimi bekleyeceğiz. Gelecek yakalayamayacağımız kadar uzakta ve anında geçmişte bırakacağımız kadar yakında. İşte bu da zamanın bize bir oyunu…  

İnsan bazen an olgusunu yakalayabiliyor. “Ne gündü be. Ne eğlendik.” gibi cümlelerde saklı aslında anı yaşadığımız. Demek ki sadece geçmiş ve gelecekten ibaret değil yaşam. Sadece doğmak ve ölmekten değil. Yaşamakta var yaşamın içinde. Anı hissetmek var anın içinde olmasa da ana yakın bir gelecekte.

Anı yaşamakta var aslında anın içinde. Bir erkeğin sevdiği kızla buluşmasında onu ilk öpüşünde… Bitmesini hiç istememesinde var. Sonsuz bir an yaşamak isteği. Birbirinden ayrılırken dudaklar, kısık gözlerin açılması ve anı bitirmenin zamanının gelmesi. Sanki bir daha yaşayamayacak gibi o anı. Ve haklı… Ama bir korsan sidi gibi tekrar edebilir aslında. Geçmişin bir kopyası… Gelecekte o anın içinde.
           
İnsan sıkılıyor zamanla uğraşırken. Ama zamana bıraksa kendini “ya şu olursa ya bu olursa. Kaptırmamak lazım zamanın hoyratlığına. Devir değişti artık.” Hep duyuyorum bu sözü. Sanki değişmediği bir zaman varmış gibi. 70’lerde 80’lerde şimdilerde hep ama hep söyleniyor. Devir artık değişti. Evet devir artık değişti. Artık insanlar şimdiki yaptıkları şeyleri geçmişte çoğu insan ayıplardı ya da yapmaya korkardı. Bir takım insanlar çıktı ve yaptı bunları. Yapılanlar normal oldu ve bir devir oluştu başka bir devir oluşması için. Zaman oyununu oynadı geçmiş devirdeki insanlara onları geçmişte bıraktı kimilerine de gelecek olgusunu açtı.

Carpe diem. Evet bu. Yapılması gerek bu. Anı yaşa. Çünkü zaman tembel değil. Sen zamanın umurunda değilsin. O sadece geleceğe meraklı. Zaman, anı sürekli arkasında, geçmişte bırakıp geleceğe varmak istiyor. Biliyor varamayacak. Çünkü aslında onun anı hem gelecek hem geçmiş. Anı yaşamak ve değerini bilmek… Bizim için ise an, şu andır. Ne geçmiş, ne gelecek…

Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem.
Yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Sizde anı yaşayın.
(Jorge Luis BORGES-Anlar adlı şiirinden)